bugün
- 31 mart 2024 yerel seçim sonuçları10
- sözlük erkekleri sözlüğün kanseridir12
- sözlüğün en güzel kızı belli oldu9
- yolda çırılçıplak bir kadın görsen ne yaparsın15
- chp'nin kölesi olmak9
- kutsal perşembe ritüeli11
- 2024 yerel seçimleri15
- oruç tutmayan müslüman10
- ab'ye girmek için tüm tavizleri vermeliyiz13
- dünya ilahi bir gücün kontrolünde mi9
- insan olmaya ceyrek kala18
- şeriate göre lgbt'nin hükmü17
- allahın insan suretine bürünmesi imkansız mı15
- sahurdayız uludağ sözlük17
- ırkçılığın kötü bir şey olmadığı gerçeği14
- yazarların 2010lu yıllarda en sevdiği 3 yıl25
- anın görüntüsü9
- icardi190544
- bir sözlük kızını sahiplenmek17
- dedikodu yok mu dedikodu diyen kadın yazar10
- hollanda da ineğe hallenen gurbetçi16
- en iyi çikolatalı gofret markası14
- hazreti meryem olduğunu iddia eden kadın36
- icardi1905 silik olsun kampanyası14
- kastamonu da kafasına ampul takıran akp'li genç16
- iftara sözlük yazarı alsanız menü tavsiyesi11
- iftara davet edilecek sözlük yazarları24
- heykele tecavüz eden adam10
- kendisini otorite sanan yazarlar9
- ideal erkek fiziği anketi33
- emekliler ek iş yapsınlar diyen mhp'li vekil23
- dinsiz olmakla övünen yavşak13
- manyak olmaya karar verdim21
- kadınlar beni neden hep reddediyor14
- laftan anlamaz sözlük yazarları8
- kuresel ikinma'nın artık eskisi kadar yazmaması9
- et fiyatlarının insanları çıldırtmıyor oluşu8
- karabük11
- akp'ye oy vermeyen emekli şerefsizdir23
- pompanın en cok döndüğü 5 üniversite10
- osideusu kıskanan yazarlar10
- bir sözlük erkeğini öpmek10
- turgut altınok11
- ideal kadın vücudu anketi16
- imamoğlu'nun kirli rant ağı deşifre oldu9
- 26 mart 2024 cübbeli ahmet'in kalp krizi geçirmesi20
- rockefeller ailesi vs rothschild ailesi12
- mental bozuluğu olan yazarlar sıralı tam liste21
- pazarda yerden sebze toplayan emekli15
- murat kurum8
entry'ler (2385)
para, sağlık ve sosyal çevre ile alakalı.
yeterince paranız varsa zamanınızı iyi yönetebilir, istediğiniz tercihleri yapabilir ve istediğiniz bir hayatı sürdürebilirsiniz. bu durum özgürlük hissi verir. elbette sağlıklı olmak şartıyla.
sosyal çevreniz özgürlüğü ve bireysel tercihleri hoşgörü ile karşılıyorsa ve sizin tercihlerinize saygı gösteriyorsa özgür hissedersiniz.
zorunlulukla yapılan her şey bu hayatta özgürlüğün olmadığı hissine yol açar. yani tamamen hissetmekle alakalı bir durum. öyle çok da felsefi açıklamalara gerek yok yani.
ama bence özgürlüğün en iyi tanımını william james yapmıştır. özgürlüğe çok kafayı taktığı ve artık intihar etme seviyesine geldiği bir zamanda intihar etmemeyi özgürlüğün en üst seviyesi olarak görmüştür. ölüp ölmemeyi tercih etmek aslında gerçekte özgür olduğumuzu gösterdiğini düşünür. bu düşünce onun hayata umutla bakmasına ve bilimle uğraşarak birçok değerli eser yazmasına vesile olmuş. iyki böyle bir karar almış. yoksa onun değerli fikirlerinden haberimiz olmayacaktı.
yeterince paranız varsa zamanınızı iyi yönetebilir, istediğiniz tercihleri yapabilir ve istediğiniz bir hayatı sürdürebilirsiniz. bu durum özgürlük hissi verir. elbette sağlıklı olmak şartıyla.
sosyal çevreniz özgürlüğü ve bireysel tercihleri hoşgörü ile karşılıyorsa ve sizin tercihlerinize saygı gösteriyorsa özgür hissedersiniz.
zorunlulukla yapılan her şey bu hayatta özgürlüğün olmadığı hissine yol açar. yani tamamen hissetmekle alakalı bir durum. öyle çok da felsefi açıklamalara gerek yok yani.
ama bence özgürlüğün en iyi tanımını william james yapmıştır. özgürlüğe çok kafayı taktığı ve artık intihar etme seviyesine geldiği bir zamanda intihar etmemeyi özgürlüğün en üst seviyesi olarak görmüştür. ölüp ölmemeyi tercih etmek aslında gerçekte özgür olduğumuzu gösterdiğini düşünür. bu düşünce onun hayata umutla bakmasına ve bilimle uğraşarak birçok değerli eser yazmasına vesile olmuş. iyki böyle bir karar almış. yoksa onun değerli fikirlerinden haberimiz olmayacaktı.
belki fark etmediği kalp rahatsızlığı sonucu bu arzu oluşmuş olabilir. sarılmak kalp sağlığına çok iyi geliyormuş.*
bebekler üzerinde deney yapıyorlar. bebekler farklı olandan kaçınarak kendisine yakın olan oyuncağı seçiyor. bu bizim temel hayatta kalma iç güdümüz. bize benzer olanlar içinde kendimizi 'güvende' benzer olmayanların yanında ise 'hayatımızı tehlikede' gibi hissediyoruz. mesela yabancı bir ülkeye gidin, bütün zihin becerileriniz üst seviyeye çıkar... neden? çünkü tanıdık olmayan bir mekan ve insanlar... beyniniz alarma geçer... tehlike her yerden gelebilir çünkü... bu korku hali zihninizi geliştirir aynı zamanda. hayatta kalma endişeniz zekanızı üst seviyede kullanmanızı sağlar. o nedenle bir ülkenin göçmenleri yerel halktan her zaman daha zeki ve başarılı olurlar. zekanızın artmasını istiyorsanız mutlaka bir yerlere göç edin (ülke içinde, ülke dışına, onu yapamıyorsanız başka bir mahalleye... aynı yerde sürekli kalmak zihni köreltir)
ırkçılığın kökeninde 'korku" var. beyaz olan, siyah olan, esmer olan, çekik gözlü olan.. artık her neyse ve kimse size benzemiyorsa ondan korkuyorsunuz. çünkü hayatınız tehlikede olabilir, her türlü kötülük o size 'benzemeyen' insandan gelebilir. bu korkunun geçmesinin tek yolu iletişim kurmak, bol bol gezmek ve farklı kültürler tanımaktır. tek ilaç bu, tek çaresi bu. ömür boyu aynı yerde yaşadıysanız kalıcı bir ırkçılık hastalığına yakalanırsınız.
ırkçılığın kökeninde 'korku" var. beyaz olan, siyah olan, esmer olan, çekik gözlü olan.. artık her neyse ve kimse size benzemiyorsa ondan korkuyorsunuz. çünkü hayatınız tehlikede olabilir, her türlü kötülük o size 'benzemeyen' insandan gelebilir. bu korkunun geçmesinin tek yolu iletişim kurmak, bol bol gezmek ve farklı kültürler tanımaktır. tek ilaç bu, tek çaresi bu. ömür boyu aynı yerde yaşadıysanız kalıcı bir ırkçılık hastalığına yakalanırsınız.
peygamberimiz böyle birini uzak bir köye yollamış, topluma kötü örnek olmasın diye.
ev tasarım videoları izliyorum bazı iç mimarların, rezil yahu. otel odası gibi ev tasarlanır mı...bir şeyi tasarlamak demek çok yönlü düşünmek demek. o evde oturan kişilerin ruh hali, yaşlarını, kişiliklerini dikkate almak gerekiyor. modern çizgiler (yani şimdi), geçmiş (yaşayan kişilerin hatıralarını canlı tutan eşyalar) ve gelecek (geleceğe umutla bakmayı sağlayan geniş ve uzun bir yol resmi, sonsuzluk hissi yaratan bir deniz fotoğrafı veya kuşlar) vs. dikkate alınarak tasarlanmalı. toprak (yani mutlaka canlı bir çiçek-bir canlıya bakma sorumluluğunu öğreten), su (büyük bir akvaryum, yapay şelale vs), metal (gümüş, demir mumluk vs.), hava (odanın iyi hava alması için doğru düzenlenmeli) ve güneşe bakmalı (yani ateş).
yeni mobilyalar, bir iki iskandinav türü mobilya yastik tasarım değildir efenim.. çok sıkıcılar.. kopya yapıştır gibi hepsi...
yeni mobilyalar, bir iki iskandinav türü mobilya yastik tasarım değildir efenim.. çok sıkıcılar.. kopya yapıştır gibi hepsi...
2011 aöf felsefe okumaya başladığım yıldı. çok mutluydum.
2015 felsefe bölümünden mezun oldum ve hayatım tamamen değişti.
2014 Felsefe okuduğum için yaptığım meslek (öğretmenlik) sığ ve yavan bir iş gibi görünmeye başladı gözüme ve istifa edip akademik çalışmalara başladım.
bu yılları seviyorum.
2015 felsefe bölümünden mezun oldum ve hayatım tamamen değişti.
2014 Felsefe okuduğum için yaptığım meslek (öğretmenlik) sığ ve yavan bir iş gibi görünmeye başladı gözüme ve istifa edip akademik çalışmalara başladım.
bu yılları seviyorum.
allah'a eskiden kültürden gelen, aileden öğrendiğim şekilde inanırdım. şimdi bilimsel olarak inanıyorum. beynimizde allah inancıyla ilgili bir yer var (sağ temporal lob'da) bazı ateistlerin beyinlerinde bu bölgeye elektrik akımı veriliyor ve 'tanrı'yı hissettiklerini' söylüyorlar. biyolojik olarak tanrı inancını bünyemizde taşıyoruz. din meselesi ayrı ama... o biyoloji ile değil biraz psikoloji, sosyoloji, mantık ve kültür ile alakalı...doğru dine inanmak için bunları iyi bilmek gerekiyor.
ete kemiğe büründüm yunus diye göründüm....
diyen tasavvuf ehli yunus emre, mevlana, ibn arabi vb. ilkel ve çocuk zihniyetine sahip kişilere göre imkansız değildir. onlara göre zaten hiçbir şey imkansız değildir, öyle hayal ve masal aleminde yaşarlar. şairin mantığını eleştirmek anlamsızdır.
diyen tasavvuf ehli yunus emre, mevlana, ibn arabi vb. ilkel ve çocuk zihniyetine sahip kişilere göre imkansız değildir. onlara göre zaten hiçbir şey imkansız değildir, öyle hayal ve masal aleminde yaşarlar. şairin mantığını eleştirmek anlamsızdır.
Dorian Gray’in Portresi kitabında kadınlara nefretini dile getirmiş yazar. Bir erkeğin sahip olduğu klasik kadın nefreti. Şaşırdık mı peki... elbette hayır...bu kadın nefretine dayanın bozuk, çarpık, ilkel erkek zihniyetini ortaya koyan bir kitap yazıp tüm erkeklerin foyasını meydana çıkaracağım.*
mevlana ve tüm mistiklerin inancı. her şey tanrı ise aslında tanrı yoktur. genel anlamda inançsızlığı savunurlar. kendine inanacaksın. *
politik olamamak. dürüstlük keskin bir bıçaktır.
toplumun bilinçaltını insanları güldürerek ortaya döken komedyen. hasan can'ı eleştirip, adama ahlaksız diyorlar, asıl orada içlerini döküp gerçek yüzlerini gösteren kişiler ahlaksız.
vatikan'ın memurudur. ayrıntılı bilgi için bknz: (sayfalar arasında gezinin, adnan oktar'ın, fethullah gülen'in eserlerine, fotoğraflarına rastlayacaksınız)
mailofislam.com
mailofislam.com
prenses çizerdim ama saçları peruk gibi dururdu, doğal durmasını isterdim bir türlü olmazdı.
iki gözü birbirine eşit ve orantılı yapamazdım.
göz, burun ağız iyi olsa bile çeneyi ayarlayamadığım için prensesin çenesi avarel'in çenesine benzerdi.
kulaklar ya çok uzakta ya çok yakında olurdu.
prensesin kocaman elbisesinin altında minik ayakları görünürdü, öyle kabarık eteğin altında ayak görünmesi imkansızdır.
prensesin omuzları düşük ve dar omuz olurdu, bir türlü yüz ile omuz genişliğini orantılı yapamazdım.
prensesin parmakları orantısız ve şekilsiz olurdu, bileğin devamı gibi olurdu.
minyatürlerden bir tık daha iyi yapardım ama ahahaha.
iki gözü birbirine eşit ve orantılı yapamazdım.
göz, burun ağız iyi olsa bile çeneyi ayarlayamadığım için prensesin çenesi avarel'in çenesine benzerdi.
kulaklar ya çok uzakta ya çok yakında olurdu.
prensesin kocaman elbisesinin altında minik ayakları görünürdü, öyle kabarık eteğin altında ayak görünmesi imkansızdır.
prensesin omuzları düşük ve dar omuz olurdu, bir türlü yüz ile omuz genişliğini orantılı yapamazdım.
prensesin parmakları orantısız ve şekilsiz olurdu, bileğin devamı gibi olurdu.
minyatürlerden bir tık daha iyi yapardım ama ahahaha.
sarı bir kedi vardı arka bahçemize dadanmıştı. ona, annemden gizli et, peynir, süt, tavuk...artık elime ne geçerse verip beslerdim. artık onunla kanka olmuştuk, her gün geliyordu bende besliyordum. yaz geldi, bizimkiler evi badana yapmaya kalktı, her yer her yerde. salonun ortasına eşyalar toplanmış, işçi evi boyuyor. karşı komşu anneme seslendi: "bir kedi yavrularını sizin eve taşıdı", arıyoruz arıyoruz bulamıyoruz. annemin yeni aldığı beyaz saten koltuğa bu benim sarı kedi uzanmış, altı yavrusunu koynuna almış emziriyor. annem kediyi görünce çıldırdı, kediyi ve yavrularını alıp evden çok uzak bir yere bıraktı. ona yalvardım, anne nolur apartmanın bodrumunda dursunlar, orada ben beslerim diye.. dinlemedi. sonradan haber aldım, bir yavrusunu alıp oraları terk etmiş. diğer yavrular ölmüş. çok üzülmüştüm.
2022 yılında karda düşüp ayağımı kırdım. 6 ay yürüyemedim. yürümenin güzel bir şey olduğunu öğrendim. yürüyebiliyorsanız, dışarda dolaşıp gezebiliyorsanız güzellikler her an sizinledir. ama farkında değilsinizdir.
bütün gün yataş döşek yattım, bir adet parol bir adet kas gevşeticisi ile kendime geldim. şimdi iyiyim çok şükür.
çok şükür yaaa, sonunda oruç tutup sağlıklı besleneceğim. (sahur olmasa iyi olurdu, sahur mideyi mahvediyor)
kitap yaz. basılı bir kitabın olsun. aristo'yu hala unutmadık.
kasım ayında trafik kazası geçirdim. acemi arkadaşım yanlış sollama yaptı, arkadan bir araba çarptı ve üç araba birbirine girdi. emniyet kemeri olmasa büyük ihtimalle ölmüştük.
bir ay önce yani ekim ayında rüyamda trafik kazası geçirdiğimi görmüştüm. ama rüyamda arabayı ben kullanıyordum, bir araba kırmızı ışıkta geçip arkadan benim arabaya çok şiddetli bir şekilde çarpmıştı. rüyamda kendi kendime "trafik kazası ne kadar kötü oluyormuş, o nasıl şiddetli bir çarpmaydı" demiştim. bir ay sonra aynı şiddette bir araba çarptı gerçekten.
bir ay önce yani ekim ayında rüyamda trafik kazası geçirdiğimi görmüştüm. ama rüyamda arabayı ben kullanıyordum, bir araba kırmızı ışıkta geçip arkadan benim arabaya çok şiddetli bir şekilde çarpmıştı. rüyamda kendi kendime "trafik kazası ne kadar kötü oluyormuş, o nasıl şiddetli bir çarpmaydı" demiştim. bir ay sonra aynı şiddette bir araba çarptı gerçekten.